Blogs
OKUDUĞUM KİTAPLAR

OKUDUĞUM KİTAPLAR

OZEROZGUR
| 1

Bir süredir çeviri kitaplara daha fazla ağırlık vermeye başladım. Geçen ay okuduğum kitaplardan bahsetmek istiyorum.

Robert Hillman, Hayalperest (Çeviri: Berke Erişen)

Aslında kitabın orijinal ismi The Boy in the Green Suit: An Innocent Abroad in the Middle East. Son derece masum… Hayalperest ismi Türkçe çeviriye özgü. Ama iyi akıl edilmiş. Herkesin bu tip hayalperest tanıdıkları olmuştur. Böyle bir tip kolayca her şeyin üstesinden geleceğine inanır. Kahramanımız Bobby tam da böyle birisi. Hem de yalnızca 16 yaşında Avustralyalı bir çocuk. Bir diğer ilginç detay kitabın bir bölümünün 60'lı yıllar Türkiyesinde geçmesi. Özellikle sıcak ve içten anlatımı dolayısıyla beş üzerinden dört verdim. 

Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna

Listemdeki çeviri olmayan kitaplardan birincisi. Yazılalı 73 yıl olmuş. Fakat hala milyonlarca basılıyor. Bunun en önemli nedenlerinden birisi yazarın Raif Efendi'nin kişilik özelliklerini vermedeki üstün başarısı. Birçoklarının onda kendisinden bir şey bulması. Bu kadar çok okunmasının başka bir nedeni ise şu olabilir: Bazı kitaplar vardır, dokunaklı, duygusal ağlatan kitaplar dersiniz. Bu kitabı öyle algılamanızı istemem. Daha öte. Öyle bir yere geliyorsunuz, ilerlemek ne mümkün? Yüreğinize inecek sanıyorsunuz. Boğazınızda şiddetli bir ağrı başlıyor. Kürk Mantolu Madonna adeta sizi anafilaktik şoka sokuyor. Öyle böyle değil… Dört verdim.

Paulo Coelho, Simyacı, (Çeviri: Özdemir İnce) 

Simyacı'ya üç verdim. Özdemir İnce belki de yaşayan en iyi çevirmenlerden birisi. Fakat hani o "uydurukça" dediğimiz dilimizin yapısıyla çok uyuşmayan "sözcük"ler var ya, kitapta bunlardan var ve biraz yapaylık katıyor. Fakat yine de akıcı ve sürükleyici. Dürüstlük ve saflık duyguları aşılayan masalsı bir kitap. Hacmi küçük, 166 sayfa. Başlarsanız kısa sürede bitirebilirsiniz. 

Cengiz Aytmatov, Beyaz Gemi (Çeviri: Refik Özdek)

Aytmatov'un ilk yayınlanan romanı. Diğer bütün romanları gibi lirik. Duru anlatımı, etkileyici tasvirleri sizi alıp Türkistan ormanlarına götürüyor. Çok az eser bir çocuğun duygu dünyasını ve bilinçaltını bu kadar başarılı bir şekilde yansıtabilir. Daha önce Cengiz Aytmatov'un Cemile ve Elveda Gülsarı eserlerini okumuştum. Aytmatov özellikle köy yaşamını çok başarılı bir şekilde aktarıyor.  Bazı bölümler bana Yüz Yıllık Yalnızlık'ı anımsattı. Hemen hemen aynı dönemde uzak coğrafyalarda yazılan eserler. Ama Beyaz Gemi daha sade ve samimi. Okumanızı tavsiye ederim, dört verdim.

Ruth Rendell, Parola: Mandarin (Çeviri: Esra Öztemir)

Ruth Rendell polisiyenin büyük ustalarından birisi. Parola: Mandarin de onun Müfettiş Wexford serisinin 12. kitabı. Pek sürprizli olmaması bana sürpriz oldu. Sizi biraz Çin'de gezdiriyor önce. Sonra İngiltere'ye geri dönüyorsunuz. Özellikle bu türe meraklıysanız, okunabilir derim. İki verdim.

Gwen Cooper, Sevgi Bağı (Çeviri: Asena Balcıoğulları)

Baştan söyleyeyim, genetik olarak insanların yalnızca %11'i kedisever. Söz gelimi Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de böyle bir insanmış, kedisevermiş. Kitabın yemekten önce (öğle yemeği) birazını okumak istemiştim, inanır mısınız bitti? Gwen Cooper Sevgi Bağı'nın merkezine görme engelli kedisi Homeros'u koymak istiyor. Homeros onun üç kedisinden birisi. Daha kitabın başında Cooper'ın diğer kedilerinden birisi, Scarlet özellikle ilgimi çekti. Belki tekir olduğu için. Sonraki sayfalarda hep onun adını arar oldum. Kitapta önemli bir olay daha gelişiyor. Biliyorsunuz 11 Eylül 2001 saldırısı tarihin akışını değiştirdi. Bu konuda birinci ağızdan bir şahitlik okumak isterseniz Sevgi Bağı'nı kaçırmayın. Dediğim gibi neredeyse hiç ara vermeden bitirdim. Bir ara 3-5 dakikalığına internetten Cooper ve Homeros'un bir videosunu izledim. Yazarın gözlerinde gördüğüm sanatçıdan çok satıcı diyebileceğim kapitalistik parıltının yol açtığı hayal kırıklığı biraz hızımı kestiyse de kitabı dört saatte okudum. Bilhassa kediseverseniz okuyun diyor ve beş üzerinden beş veriyorum.

Devamı için tıklayınız.

Link