Duyurular
Satrançtaki Çarpıcı Farklılık
1934 yılından bir Sovyet-Özbek posteri: "Kitleler için Satranç ve Dama!"

Satrançtaki Çarpıcı Farklılık

AlperEfeAtaman
| 3

"Satranç oyunların şahı, şahların oyunudur." sözü en azından satrançseverler için doğru olmalı. Belki de satrançseverler bu katı düşünceleri nedeniyle vakitlerini ayırdıkları o biricik uğraşlarının hiçbir zaman Go, Briç, Poker, Shogi ya da Dama gibi benzer unsurlar barındırdıkları söylenebilecek diğer branşlarla kıyaslanmasına tahammül edemezler.

Yine de bazı Büyükustaların zaman zaman diğer disiplinlere ilgi gösterdiklerine rastlarız. Tatar usta Rashid Nezhmetdinov'un hayranlık uyandıran kombinatif becerisini, satranca eğilmeden önce ilgilendiği ve bir hayli de başarılı olduğu damada geliştirdiği söylenir (Wikipedia link).

Rashid Nezhmetdinov

Muhteşem oyunları:
Polugaevsky - Nezhmetdinov, Soçi 1958
Nezhmetdinov - Chernikov, Rostov-on-Don 1962


Yazmış olduğu Tiger's Modern ve The Modern Tiger kitaplarıyla siyah taşlarla 1 e4 g6 oynayan oyuncuların gönüllerinde taht kurmuş olan Tiger Hillarp Persson'ın son paylaşımlarından birinde rastladığımız bir satranç tahtası değildi!

Tiger Hillarp Persson: Satranç Büyükustası, Go oyuncusu!


Japon Satrancı olarak da bilinen Shogi'nin büyük tutkunları arasında yer alan, günümüz Dünya Şampiyonu Magnus Carlsen'in sekundantı Peter Heine Nielsen. Danimarkalı Büyükusta'nın geçmişte ChessBase India'da yayınlanan 'Neden Shogi Öğrenmeliyiz?' adında Sagar Shah'ın hazırladığı bir makaleye konu olduğunu da hatırlıyoruz.

Peter Heine Nielsen'in Shogi serüveni


En ilginç görüntülerden birini, örneklerin en sonuna saklamak istedim: Birçoklarınca büyük bir dahi olarak kabul edilen Ukraynalı Vasyl Ivanchuk'un, 2016 Dünya Hızlı ve Yıldırım Şampiyonası Ödül Töreni sırasında Baadur Jobava'yla olan ilginç görüntüsü hangimizin yüzünde bir tebessüm yaratmadı ki? Evet, o turnuvanın Rapid bölümünü Grischuk ve Carlsen'in önünde kazanan Ivanchuk'tan söz ediyorum:

Her ne kadar tüm bu oyunlar arasında birtakım benzerlikler bulunsa da, ben bu yazımda dikkat çeken bir farklılığı konu edinmek istedim. Çapraz dama kuralları ile satrancın kuralları arasında en temel farklardan biri 'hamle sırasındayken taş yeme zorunluluğu'dur. Ivanchuk'un Jobava'yı çapraz damada zugzwanga düşürdüğü konumda karşılaşılan sorun Jobava açısından tam da bu değil miydi? Sonrasında olumsuz bir tabloya sebep olacak olsa da rakibin taşını alma zorunluluğu!

Oysa satrançta, zugzwanga büyük bir ağırlıkla tahtadaki taşların sayılarının azaldığı oyunsonu safhasında rastlanır. Alekhine-Nimzowitsch, San Remo 1930, ya da Saemisch-Nimzowitsch, Kopenhag 1923 partilerini unutulmaz kılan, tahtada birçok taş bulunmasına karşın zugzwangın, bir diğer ifadeyle hamle sıkışmasının, istisnai olarak henüz oyunortasında görülmüş olmasıdır. 

Bu uzun giriş sonrasında, satrançta hamle sırasındayken, satrançta taş yeme zorunluluğu bulunmasının taraflara ne gibi olanaklar sunabileceğini göstermek istiyorum. İlk örneğimiz Garry Kasparov'un Modern Satranç Üzerine: 70'li Yıllarda Devrim kitabından.

İkinci örneğimiz ise az önce sözü geçen kitabın yazarı, 13. Dünya Şampiyonu Garry Kasparov'un yıllar sonra tahtaya geçtiğinde ortaya koyduğu bir yıldırım partisi.

Her dönemi kendi şartları içinde değerlendirmek gerektiği gibi, her oyunu sahip oldukları kendine has özellikleri ve dinamikleriyle değerlendirmek gerekiyor. Nezhmetdinov gibi bazı ustalar oyunlardaki farklılıkları başka bir branşta kendi gelişimleri için kullanmayı başarırken, bu satırların yazarı gibi bazı satrançseverler biricik oyunları dışında diğer disiplinlere ilgi duymayabiliyorlar. Yazımızı başladığımız gibi noktalayalım: "Satranç oyunların şahı, şahların oyunudur!"

Daha Fazla Haber

10. Yıldırım Turnuvası Sonuçları

10. Yıldırım Turnuvası Sonuçları

Unutulmayacak Satrançsever: Cengiz Şengül

Unutulmayacak Satrançsever: Cengiz Şengül