Bir yayımcı olmanın en keyifli yanlarından biri, yeni çıkacak bir kitaba okurlarından önce erişebilmek olmalı. Pandeminin devam ettiği günlerde, net konuşmak gerekirse Eylül 2020’de, postacı Gambit Publications’ın henüz yayımladığı yeni kitabını getirdi: An Idiot-Proof Chess Opening Repertoire.
Bilgisayarların bu alanda çok ilerlemeleri sonrasında, açılış repertuvarlarına ilişkin eserlere biraz mesafeli olsam da Graham Burgess’in çalışmasını okumaya koyuldum. Uzun ve ezberlemesi çok güç varyantlar yerine, seçilen açılışların nihai amaçlarının sunulduğu kapsamlı bir çalışmaydı karşılaştığım. İlk sayfalarda yer bulmuş ilginç devamyolu bilhassa dikkatimi çekiyordu: 1 Af3 d5 2 c4 d4 3 b4 g5!?(D)
Sizce herkes tahtadaki bu kaosu anlayabilir mi? Yazar şöyle açıklamıştı: “...Kesinlikle! Amaçları net olan varyantları oynamak her zaman daha kolay olur. Eğer strateji tek bir cümlede özetlenebilirse, onu hatırlamak da kolay olur. Buradaki cümle ‘Beyaz boştaki piyonu alırsa, Siyah piyonları sürüp inisiyatifi alır. Kendisi pasif bir tepki verdiği takdirde, Siyahın şah kanadındaki alan fazlası faydalı olacaktır.”
Gerçekten de henüz belli bir düzeye erişmemişsek, repertuvarımızı öncelikle bu önemli esas üzerine inşa etmemiz gerekiyor. Net bir amaç! Karmaşıklıklarda boğulmaktansa, (nispeten) kuru konumlarda ayakta kalabilmek daha mantıklı değil mi?
Fast Forward: 2023 Türkiye Yaş Grupları Satranç Şampiyonası’nda Bir BALlı
Şube sorumlusu olarak öğrenciler arasında hevesli olanlara BAL Spor lisansı çıkartmakla meşgul olurken, Çarşamba buluşmalarımızda genç arkadaşların gözlerindeki sömestr tatili heyecanını gözlemliyordum. Birçoğu uzakta olduğu ailesiyle buluşacak, kimi arkadaşlarıyla gönlünce vakit geçirecekti. Ancak içlerinden biri, okulumuzu ve doğal olarak da kulübümüzü, 21-28 Ocak tarihleri arasında Antalya’da oynanacak Türkiye Yaş Grupları Satranç Şampiyonası’nda temsil edecekti. 9. sınıf öğrencilerinden Mert Ceyhan.
Son dönemlerde giderek yükselen bir performans sergiliyordu Mert. Önce İzmir 15 Yaş Grubu Şampiyonası’nda, ardından çok daha kuvvetli olan Türkiye Kupası İzmir İl Birinciliği’nde ikincilik dereceleri elde ediyordu.
Ulusal Takım havuzunun ve ülkemizi yurt dışında temsil edecek sporcuların belirlendiği Türkiye Yaş Grupları Şampiyonası hiç şüphesiz zorlu bir turnuvaydı. Özel antrenörleriyle gelen sporcular arasında şampiyon olabilmek için yalnızca iyi bir performans yeterli olmaz. Şans da yanınızda olmalıydı. Şans faktörü satrançta gerçekten de var mı? Bu tartışma konusu bir yana dursun*; Mert’in tam bir dark horse olarak turnuvaya katılıyor olduğunu hissediyordum. Düşüncemi kendisiyle de paylaştım...
Turnuvaya istediği şekilde başlayamadı Mert: İlk 3 oyun sonunda yalnızca 1½ puan. 9 turluk turnuvada derece elde edebilmek için artık puan kaybı kredisi kalmamıştı. Yine de seri galibiyetler elde ederek 8. tura iddialı bir biçimde girdi. 2. masadaki rakibi geçtiğimiz yılın Türkiye ikincisiydi. İzole vezir piyonu karşısındaki saldırgan tutumu Mert’e avantaj getirmiş ve doğru taş kırışmalarıyla puana ulaşmayı bilmişti. Şimdi sıra son tura gelmişti. Rakibi geçtiğimiz yılın Türkiye Şampiyonu’ydu. Elde edeceği beraberlikte 2., 3. ya da 4. olacak; mağlubiyet durumunda ise Ulusal Takım havuzunun dışında kalacaktı. Yarım puan geriden takip ettiği rakibini dize getirdiği takdirde ise şampiyonluk geliyordu. Daha fazla uzatmadan sözü hamlelere bırakıyorum:
1½/3’le başladığınız turnuvayı, son iki turda geçen yılın Türkiye ikincisi ve şampiyonunu mağlup ederek kazanmak hiç şüphesiz çok büyük bir başarı. Bu sebeple Sevgili Mert’i, ailesini ve geçmişten günümüze antrenörlerini kutlarken, BAL camiası ile BAL Spor’a bu heyecanı yaşattığı için kendisine teşekkür ediyorum.
Mert için sırada 13-22 Nisan 2023 tarihleri arasında Rodos / Yunanistan’da düzenlenecek olan Dünya Okullar Şampiyonası var. Kim bilir; belki üçüncü blog yazımızda yeni bir başarı öyküsüyle karşınızda oluruz...
Bir yayımcı olmanın en keyifli yanlarından biri, yeni çıkacak bir kitaba okurlarından önce erişebilmek olmalı. Pandeminin devam ettiği günlerde, net konuşmak gerekirse Eylül 2020’de, postacı Gambit Publications’ın henüz yayımladığı yeni kitabını getirdi: An Idiot-Proof Chess Opening Repertoire.
Bilgisayarların bu alanda çok ilerlemeleri sonrasında, açılış repertuvarlarına ilişkin eserlere biraz mesafeli olsam da Graham Burgess’in çalışmasını okumaya koyuldum. Uzun ve ezberlemesi çok güç varyantlar yerine, seçilen açılışların nihai amaçlarının sunulduğu kapsamlı bir çalışmaydı karşılaştığım. İlk sayfalarda yer bulmuş ilginç devamyolu bilhassa dikkatimi çekiyordu: 1 Af3 d5 2 c4 d4 3 b4 g5!? (D)
Sizce herkes tahtadaki bu kaosu anlayabilir mi? Yazar şöyle açıklamıştı: “...Kesinlikle! Amaçları net olan varyantları oynamak her zaman daha kolay olur. Eğer strateji tek bir cümlede özetlenebilirse, onu hatırlamak da kolay olur. Buradaki cümle ‘Beyaz boştaki piyonu alırsa, Siyah piyonları sürüp inisiyatifi alır. Kendisi pasif bir tepki verdiği takdirde, Siyahın şah kanadındaki alan fazlası faydalı olacaktır.”
Gerçekten de henüz belli bir düzeye erişmemişsek, repertuvarımızı öncelikle bu önemli esas üzerine inşa etmemiz gerekiyor. Net bir amaç! Karmaşıklıklarda boğulmaktansa, (nispeten) kuru konumlarda ayakta kalabilmek daha mantıklı değil mi?
Fast Forward:
2023 Türkiye Yaş Grupları Satranç Şampiyonası’nda Bir BALlı
Şube sorumlusu olarak öğrenciler arasında hevesli olanlara BAL Spor lisansı çıkartmakla meşgul olurken, Çarşamba buluşmalarımızda genç arkadaşların gözlerindeki sömestr tatili heyecanını gözlemliyordum. Birçoğu uzakta olduğu ailesiyle buluşacak, kimi arkadaşlarıyla gönlünce vakit geçirecekti. Ancak içlerinden biri, okulumuzu ve doğal olarak da kulübümüzü, 21-28 Ocak tarihleri arasında Antalya’da oynanacak Türkiye Yaş Grupları Satranç Şampiyonası’nda temsil edecekti. 9. sınıf öğrencilerinden Mert Ceyhan.
Son dönemlerde giderek yükselen bir performans sergiliyordu Mert. Önce İzmir 15 Yaş Grubu Şampiyonası’nda, ardından çok daha kuvvetli olan Türkiye Kupası İzmir İl Birinciliği’nde ikincilik dereceleri elde ediyordu.
Ulusal Takım havuzunun ve ülkemizi yurt dışında temsil edecek sporcuların belirlendiği Türkiye Yaş Grupları Şampiyonası hiç şüphesiz zorlu bir turnuvaydı. Özel antrenörleriyle gelen sporcular arasında şampiyon olabilmek için yalnızca iyi bir performans yeterli olmaz. Şans da yanınızda olmalıydı. Şans faktörü satrançta gerçekten de var mı? Bu tartışma konusu bir yana dursun*; Mert’in tam bir dark horse olarak turnuvaya katılıyor olduğunu hissediyordum. Düşüncemi kendisiyle de paylaştım...
Turnuvaya istediği şekilde başlayamadı Mert: İlk 3 oyun sonunda yalnızca 1½ puan. 9 turluk turnuvada derece elde edebilmek için artık puan kaybı kredisi kalmamıştı. Yine de seri galibiyetler elde ederek 8. tura iddialı bir biçimde girdi. 2. masadaki rakibi geçtiğimiz yılın Türkiye ikincisiydi. İzole vezir piyonu karşısındaki saldırgan tutumu Mert’e avantaj getirmiş ve doğru taş kırışmalarıyla puana ulaşmayı bilmişti. Şimdi sıra son tura gelmişti. Rakibi geçtiğimiz yılın Türkiye Şampiyonu’ydu. Elde edeceği beraberlikte 2., 3. ya da 4. olacak; mağlubiyet durumunda ise Ulusal Takım havuzunun dışında kalacaktı. Yarım puan geriden takip ettiği rakibini dize getirdiği takdirde ise şampiyonluk geliyordu. Daha fazla uzatmadan sözü hamlelere bırakıyorum:
1½/3’le başladığınız turnuvayı, son iki turda geçen yılın Türkiye ikincisi ve şampiyonunu mağlup ederek kazanmak hiç şüphesiz çok büyük bir başarı. Bu sebeple Sevgili Mert’i, ailesini ve geçmişten günümüze antrenörlerini kutlarken, BAL camiası ile BAL Spor’a bu heyecanı yaşattığı için kendisine teşekkür ediyorum.
Mert için sırada 13-22 Nisan 2023 tarihleri arasında Rodos / Yunanistan’da düzenlenecek olan Dünya Okullar Şampiyonası var. Kim bilir; belki üçüncü blog yazımızda yeni bir başarı öyküsüyle karşınızda oluruz...
Hazırlayan: Alper Efe Ataman